Yürüyüş Turları

Bu turumuz, Temmuz ayında, dağlık bölgedeki yürüyüş sezonunun başladığı mevsimde Kaçkar’ın alçak yamaçlarında gerçekleşir. Ağustos ayının yoğunluğuna nazaran daha sessiz bir dönemde yapıldığı için, yürüyüşçülere daha fazla vahşi hayatı gözlemleme şansı verir. Yabani çiçekler bütün yamaçları kaplarken, karın erittiği akarsular vadilerde çağlayarak akar. Bu tur zirveye çıkmak yerine köy evlerinde ve pansiyonlarda kalmak isteyen gezginler içindir. Temmuz ve Ağustos ayları bu yeryüzü cennetini ziyaret etmek için en iyi zamandır. Bir yayladan diğerine yürürken buzlu gölleri ve karla kaplı dorukların manzarasının keyfini çıkaracağız.

Meşhur Likya Yolu, Türkiyenin ilk uzun mesafe yürüyüş yolu rotası ve tabi ki harika yürüyüşleri ile meşhurdur. Ünlü etaplar Gelidonya Feneri, Ölüdeniz plajı, ve Tahtalı Dağından geçiyorlar ama Teke yarımadası aslında çok daha fazla doğal ve tarihi güzellikler saklamaktadır arayanlar için, Likya, Pamfilya ve Roma uygarlıkları geride bir çok antik şehir ve eser bırakmıştır. Biz Aziz Nikolaos ve Likya Yolu kaynaştırarak güzel bir orta Likya programı yazdık. Akdenizin kayalık kıyıları, meşhur plajları gene bu bölgededir. Yıllarca süren yürüyüş tecrübelerimizin sonunda biz saklı bir hazine daha bulduk. Bu turumuzda bütün bu doğal güzellikleri, güzel yürüyüşleri ve mutlaka görünmesi gereken yerleri bir araya getirdik. Bu şekilde muhteşem manzaralar, turkuaz kıyılarla dolu en iyi Likya yürüyüşlerimizi nefis yemeklerle taçlandırıyoruz.

Heyecan verici bu meşhur yürüyüş, Türkiye’nin ilk uzun yürüyüş rotası olan Likya Yolu’nun en yüksek ve engebeli kısımlarını izlemektedir. Rota, Akdeniz’in en dramatik kıyı şeridinden, parıldayan denizin üzerinde yükselen Olimpos Dağı’na uzanmaktadır. Yol, eski bir Likya şehri olan Olimpos’un yıkıntıları arasından, ağaçların gölgelediği 4 km uzunluğundaki kumsaldan devam ederek, Gelidonya Burnu üzerindeki terkedilmiş deniz fenerinde sona ermektedir.

Heyecan verici bu meşhur yürüyüş, Türkiye’nin ilk uzun yürüyüş rotası olan Likya Yolu’nun en yüksek ve engebeli kısımlarını izlemektedir. Rota, Akdeniz’in en dramatik kıyı şeridinden, parıldayan denizin üzerinde yükselen Olimpos Dağı'na uzanmaktadır. Yol, eski bir Likya şehri olan Olimpos’un yıkıntıları arasından, ağaçların gölgelediği 4 km uzunluğundaki kumsaldan devam ederek, Gelidonya Burnu üzerindeki terkedilmiş deniz fenerinde sona ermektedir.

Meydan okuyan bu güzel rehberli yürüyüş, Türkiye’nin ilk uzun yürüyüş rotası olan Likya Yolu’nun en yüksek ve engebeli kısımlarını izlemektedir. Rota, Akdeniz’in en dramatik kıyı şeridinden, parıldayan denizin üzerinde yükselen Olimpos Dağı’na uzanmaktadır. Yol, eski bir Likya şehri olan Olimpos’un yıkıntıları arasından, ağaçların gölgelediği 4 km uzunluğundaki kumsaldan devam ederek, Gelidonya Burnu üzerindeki terkedilmiş deniz fenerine varmaktadır. Buradan kıyı üzerindeki patikalardan Üçağız’ın gizli limanları ve küçük adaları boyunca devam ederek, Kaş limanında tekne turu, dalış ve yüzme aktiviteleri ile sona ermektedir.

Bu program mistik Kapadokya'da ve peri bacalarının içinde, etrafında, üstünde ve hatta altında vadiler boyu sürprizlerle dolu yürüyüşleri içeriyor. Vadiye tepeden bakan küçük kamp alanımız sayesinde de sabahın erken saatlerinde vadiler arasında adeta yüzen sıcak hava balonlarının harika fotoğraflarını çekiyoruz.

Kapadokya'da zaman yolculuğuna çıkıyoruz. Köy köy, vadi vadi gezerek Kapadokya halkının yaşamına tanık oluyor, eski oluşumlar ve yerleşimler hakkında bilgi sahibi oluyoruz.

Aziz Paul Yolu, Eğirdir Gölü kıyısında başlar ve Toros dağlarının derinliklerindeki Pisidia (Yalvaç)’daki Antiochtan sahil şeridindeki Perge’ye kadar olan uzun mesafe yolunun doğu kolunu takip eder. Bu yürüyüşte kendinizi bölgede yaşayan yerli halkın içinde bulacak, belli aralıklarla onların yaşadığı evlere girecek, el işlerini görme fırsatı bulacak, yoğurt peynir yapımını izlerken aynı zamanda lezzetli köy yemeklerinden de tadacaksınız. Turumuzun bünyesinde önemli bir yere sahip olan Roma kökenli antik şehir Selge’de yer almaktadır. Farklı çiçek soğanları ve kuş türleri göreceğiniz ormanlarla, kanyonlarla ve tepelerle kaplı bu rota, ağırlıklı olarak Roma zamanından beri kullanılan göç ve ticaret yollarını kapsamaktadır.

St. Paul Yolu Perge antik harabelerinden başlayıp Yazılı Kanyon Milli Parkı boyunca devam eden, Toros Dağları üzerinden Perge'den Eğirdir'e kadar uzanan uzun mesafeli bir yürüyüş rotasıdır. Bu rehberli yürüyüşte kendinizi bölgede yaşayan yerli halkın içinde bulacak, belli aralıklarla onların yaşadığı evlere girecek, el işlerini görme fırsatı bulacak, yoğurt peynir yapımını izlerken aynı zamanda lezzetli köy yemeklerinden de tadacaksınız. Turumuzun bünyesinde önemli bir yere sahip olan Yunan/Roma kökenli antik şehir Perge'de yer almaktadır. Farklı çiçek soğanları ve kuş türleri göreceğiniz ormanlarla, kanyonlarla ve tepelerle kaplı bu rota, ağırlıklı olarak Roma zamanından beri kullanılan göç ve ticaret yollarını kapsamaktadır.

Fethiye'nin güneyinde, yamaçların aniden denize düştüğü bölge Yedi Burunlar olarak bilinir. İşte bu sahil şeridinde uzanan Türkiye’nin ilk uzun yürüyüş rotası olan Likya Yolu, bizi tarihi patikaların üzerinde, manzara eşliğinde efsaneleri keşfederek gezdirir. Akdeniz’in turkuaz rengi sularını tepeden gören, çam ormanlarıyla kaplı tepelerin üzerine çıkarıp, muhteşem güzellikteki gizli kalmış plajlara indirir. Ünlü Ölüdeniz lagününe yakın Kayaköy'den başlıyoruz ve bu sahil boyunca kıvrımlı, bazen Faralya ve Alınca'da yüksekten geçen iyi korunmuş yaya yollarını izliyoruz; fakat aynı zamanda bol bol yüzme imkanı veren Kabak gibi koylardan da geçiyoruz. Tur, Türkiye'nin en güzel ve en beyaz plajlarından birinin yakınında bulunan etkileyici Patara kalıntılarıyla sona eriyor.

Rehbersiz yürüyüşümüz Türkiye’nin ilk uzun yürüyüş rotası olan Likya Yolu’nun Ölüdeniz’le Patara arasında kalan bölümünde yer alıyor. Rotamız bizi önce Akdeniz’in turkuaz rengi sularını tepeden gören, çam ormanlarıyla kaplı tepelerin üzerine çıkartıyor. Daha sonra da parıldayan dalgaların kumları yaladığı muhteşem güzellikteki gizli kalmış plajlara iniyor. Fethiye'nin güneyindeki bölge, dik yamaçların aniden denize düştüğü çarpıcı bir sahil şeridi olan Yedi Burunlar olarak bilinir. Ünlü Ölüdeniz lagününe yakın Kayaköy'den başlıyoruz ve bu sahil boyunca kıvrımlı, bazen Faralya ve Alınca'da yüksekten geçen iyi korunmuş yaya yollarını izliyoruz; fakat aynı zamanda bol bol yüzme imkanı veren Kabak gibi koylardan da geçiyoruz. Tur, Türkiye'nin en güzel ve en beyaz plajlarından birinin yakınında bulunan etkileyici Patara kalıntılarıyla sona eriyor.